Michael Saylor’ın Cesur Teklifi: ABD Ulusal Borcunu Bitcoin ile Ödemek Mümkün Mü?
21 Aralık’ta Bitcoin savunucusu Michael Saylor, ABD’nin ulusal borcunu azaltmak için stratejik bir Bitcoin rezervi kullanabileceği fikrini ortaya attı. Saylor’ın ABD Hazine Bakanlığı için 16 ila 81 trilyon dolar arasında gelir sağlayabileceğini iddia ettiği “Dijital Varlıklar Çerçevesi”, doları güçlendirmeyi ve ABD’yi küresel dijital ekonomi lideri konumuna taşımayı hedefliyor. Peki bu iddialı plan nasıl işleyecek ve neden tartışmalara yol açıyor?
Saylor’ın planı, ABD Hazine Bakanlığı’nın stratejik bir Bitcoin rezervi edinmesine dayanıyor. Bu rezervin, ulusal borç yükünü azaltmak için kullanılabilecek önemli bir gelir kaynağı oluşturacağını savunuyor. Güçlü bir dijital varlık politikasının ABD dolarını güçlendireceğini ve ülkeyi 21. yüzyılın dijital ekonomisinde öncü bir konuma getireceğini ileri sürüyor. Saylor’ın liderliğindeki MicroStrategy’nin 439.000’den fazla Bitcoin’i (41 milyar doların üzerinde değer) bünyesinde bulundurması, bu iddialı önerinin arkasındaki gücü gösteriyor.
Saylor’ın detaylı çerçevesi, dijital varlıkları altı kategoriye (Bitcoin, dijital menkul kıymetler, dijital para birimleri, dijital token’lar, NFT’ler ve varlık destekli token’lar) ayırıyor ve her kategori için düzenleyici bir yapı öneriyor. Uyumluluk maliyetlerini düşürmeyi hedefleyen bu çerçeve, token ihracı ve koruması için belirli sınırlamalar getiriyor. Amaç, bürokrasiyi azaltarak inovasyonu ve verimliliği artırmak ve piyasalara erişimi kolaylaştırmak. Saylor, bu çerçevenin trilyonlarca dolarlık değeri ortaya çıkarabileceğine ve ABD dolarını dünyanın en büyük dijital para birimi haline getirebileceğine inanıyor.
Ancak Saylor’ın vizyonu, birçok ekonomist ve yatırımcı tarafından eleştiriliyor. Bitcoin eleştirmeni Peter Schiff gibi isimler, bu fikri “tamamen saçmalık” olarak nitelendiriyor ve doları değersizleştireceğini, ulusal borcu daha da kötüleştireceğini savunuyor.
Saylor’ın Bitcoin rezervi fikri gerçekçi olup olmadığı tartışmalı olsa da, kripto paranın dünya ekonomisindeki büyüyen etkisini göz ardı etmek mümkün değil. ABD’nin böyle bir planı benimsemesi, gelecekte ulusal borç, inovasyon ve para anlayışımızı kökten değiştirebilir. Bu cesur vizyonun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ise zaman içinde görülecektir..