Avrupa’da dijital gizliliğe yönelik tartışmalar derinleşirken Telegram cephesinden dikkat çeken bir çıkış geldi. Şifreli mesajlaşma altyapısıyla öne çıkan uygulamanın kurucusu Pavel Durov, kullanıcı gizliliğini tehlikeye atacak herhangi bir düzenlemeye karşı olduklarını açıkladı. Avrupa Birliği’nde gündeme gelen “arka kapı” düzenlemeleri nedeniyle Telegram’ın bazı pazarlardan çekilmesinin bile gündeme gelebileceğini belirten Durov, “Şifrelemeyi zayıflatmaktansa pazarı terk ederiz.” dedi.
Arka kapı sistemlerine yönelik en büyük endişelerden biri yalnızca güvenlik güçlerinin değil kötü niyetli aktörlerin de bu sistemlere erişebilmesi. Durov’a göre bu tür altyapılar yalnızca mahremiyeti zayıflatmakla kalmıyor, aynı zamanda güvenliği de tehlikeye atıyor: “Teknik olarak yalnızca polisin erişimini garanti etmek mümkün değil. Bu kapılar, hacker’lara ve yabancı istihbaratlara da açık hale gelir.”
Durov, Telegram’ın 12 yıllık tarihinde tek bir özel mesaj verisi dahi paylaşmadığını hatırlatarak şirketin sadece ciddi suçlarla bağlantılı olduğu belirlenen IP adresleri ve telefon numaraları gibi sınırlı bilgileri mahkeme kararıyla verdiğini söyledi. “AB Dijital Hizmetler Yasası çerçevesinde geçerli bir mahkeme emriyle yalnızca şüpheli kişilerin IP ve telefon bilgilerini paylaşırız, mesajlarını değil.” diyerek platformun çizgilerini netleştirdi.
“Gizliliği savunmak, suçluları korumak anlamına gelmiyor”
Durov ayrıca şifrelemenin yalnızca suçlular için değil sıradan vatandaşlar için de temel bir güvenlik aracı olduğunu belirtti. Gizliliğin suçla özdeşleştirilmesinin yanlış bir yaklaşım olduğunu vurgulayan Durov, “Bu korumayı kaybetmek trajik olur.” dedi.
Bu sözler, AB Komisyonu’nun nisan başında sunduğu “ProtectEU” önerisine doğrudan bir yanıt niteliği taşıyor. 2026’ya kadar kolluk kuvvetlerinin veriye ‘meşru’ şekilde erişebilmesini sağlayacak teknolojik çözümler geliştirmeyi hedefleyen bu plan, birçok dijital hak savunucusu tarafından sert şekilde eleştiriliyor.
Fransa’da Telegram’a açılan dava gündemde
Durov’un bu açıklamaları Fransa’da hakkında açılan ve Telegram’ın yasa dışı işlemlere aracılık ettiği iddialarına dayanan dava süreciyle de çakışıyor. Fransız savcılara göre Durov suçlu bulunması halinde 10 yıla kadar hapis ve 550 bin dolar para cezası ile karşı karşıya kalabilir.
Durov son mesajında, “Özgürlüklerin yavaş yavaş aşınmasına hiçbir ülke bağışık değildir. Her gün bu özgürlükler saldırı altında. Ve her gün onları savunmalıyız.” diyerek mücadelesinin henüz bitmediğini ifade etti.