Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), Şubat ayına ilişkin ekonomik değerlendirme raporunu yayımladı. Raporda, Alman sanayisinin geleceğinin belirsizliğini koruduğu vurgulanırken, yüksek ekonomik belirsizlik ve düşük kapasite kullanımının yatırımlar üzerinde baskı oluşturmaya devam ettiği belirtildi.
Ekonomide 2025’in ilk çeyreğinde hafif bir toparlanma öngörüldüğüne dikkat çekilen raporda, “Devam eden zayıf ekonomik eğilime rağmen Alman ekonomisi yeni yılın ilk çeyreğinde sınırlı bir büyüme kaydedebilir. Sanayi sektörü, kış çeyreğinde önceki döneme kıyasla daha az engelleyici olabilir ve inşaat sektörü büyük ölçüde önceki çeyrekteki seviyesini koruyabilir.” ifadeleri yer aldı.
Sanayi ve inşaat sektörlerinde siparişlerin son dönemde bir miktar toparlandığına işaret edilen raporda, ihracatın ekonomik faaliyetler üzerinde güçlü bir etkisi olduğu vurgulandı. Öte yandan, Almanya’da kurulacak yeni koalisyon hükümetinin zorlu bir ekonomik ortamda göreve başlayacağı belirtilerek, “Alman ekonomisi yapısal zorluklar nedeniyle durgunluk içinde sıkışmış durumda.” değerlendirmesi yapıldı.
Enflasyon ve kamu maliyesine yönelik değerlendirmeler
Bundesbank raporunda Almanya’daki enflasyon dinamiklerine de yer verildi. Önümüzdeki aylarda enflasyon oranının gerilemesi beklenirken, yıl ortasından itibaren geçici bir yükseliş yaşanabileceği öngörüldü.
Raporda, yapısal zayıflıkların giderilmesi ve kamu maliyesinin güçlendirilmesi gerektiği vurgulanırken, kamu borcunun düşük olduğu mevcut dönemde altyapı ve savunma yatırımlarına ihtiyaç duyulması halinde bütçe açığı sınırının artırılmasının makul bir adım olabileceği ifade edildi. Borç freninin “değişen ekonomik koşullara” uyarlanması gerektiğine işaret edilen raporda, şu değerlendirme yer aldı: “Vergi yükleri ve kamu harcamaları halihazırda oldukça yüksek seviyede. Demografik değişimler kamu maliyesi üzerinde ek baskılar oluşturacaktır. Böyle bir ortamda, borç freni gibi mali disiplin mekanizmaları, kamu maliyesinin sürdürülebilirliğine önemli katkı sağlıyor. Ancak, düşük kamu borcu göz önüne alındığında, borç freninin esnetilmesi belirli koşullar altında haklı görülebilir.”
Borç freni ve seçim tartışmaları
2009 yılında küresel finans krizinin ardından yürürlüğe giren ve Almanya’da hükümetlerin bütçe açığını GSYH’nin %0,35’i ile sınırlamasını öngören “borç freni” mekanizması, ülkede siyasi tartışmaların merkezinde yer alıyor. Koalisyon müzakerelerinde borç freninin korunması veya gevşetilmesi konusunda partiler arasında görüş ayrılıkları bulunuyor.
Analistler, Alman ekonomisini canlandırmak ve artan savunma harcamalarını finanse etmek amacıyla borç freninin önümüzdeki dönemde kademeli olarak gevşetilebileceğini öngörüyor.
Öte yandan Almanya ekonomisi, Çin ile artan rekabet ve yapısal sorunların etkisiyle 2024 yılında %0,2 küçülerek üst üste ikinci yıl daralma kaydetti.