Kuzey Koreli hacker grupları, 2024 yılında kripto varlık hırsızlığında yeni bir rekora imza attı. Blok zincir analitik şirketi Chainalysis’in 19 Aralık’ta yayınladığı rapora göre Kuzey Kore bağlantılı hackerlar, yıl boyunca 47 farklı saldırıda toplamda 1,3 milyar dolar değerinde kripto para çaldı. Bu rakam, 2023 yılında çalınan 660 milyon dolarlık miktarın iki katından fazla.
Kuzey Kore’nin artan kripto saldırıları
Raporda Kuzey Kore’nin kripto saldırılarının daha sık ve etkili hale geldiği vurgulandı. Özellikle 50 ile 100 milyon dolar arası ve 100 milyon doların üzerindeki saldırıların 2024 yılında daha yaygın olduğu belirtildi. Chainalysis bu durumu, Kuzey Kore’nin büyük çaplı istismarlarda daha başarılı ve hızlı hale gelmesi ile açıkladı.
Geçmişte de büyük kripto hırsızlıklarına karışan Kuzey Koreli hackerlar, özellikle DeFi platformlarını ve merkezi borsaları hedef aldı. ABD otoriteleri bu grupları sıklıkla yaptırım listesine alırken, ülkenin çalıntı dijital varlıkları aklamak için karmaşık yöntemler kullandığını belirtiyor.
Küresel hırsızlık rakamlarında Kuzey Kore’nin payı
2024 yılında küresel çapta gerçekleşen kripto hırsızlıklarının toplam değeri 2,2 milyar dolar olarak kaydedildi. Bu miktar bir önceki yıla göre %21’lik bir artış gösterse de, 2022 yılındaki 3,7 milyar dolarlık rekor seviyenin altında kaldı. Chainalysis’e göre 2024’ün ilk çeyreğinde DeFi platformları hedef alınırken, ikinci ve üçüncü çeyreklerde merkezi hizmetler daha fazla saldırıya uğradı.
Örneğin Eylül ayında BingX borsasına düzenlenen bir saldırıda yaklaşık 44 milyon dolar değerinde token çalındı. Temmuz ayında ise Hindistan merkezli WazirX borsasının Ethereum üzerindeki Safe multisig cüzdanı ele geçirildi ve 235 milyon dolarlık bir kayıp yaşandı.
Kuzey Kore ve Rusya ilişkisi kripto hırsızlığını etkiledi mi?
Rapora göre Kuzey Koreli hackerlar 2024’ün ilk yarısında oldukça aktifken, Temmuz ayından sonra hırsızlık faaliyetlerinde düşüş yaşandı. Chainalysis, bu düşüşün Kuzey Kore’nin Rusya ile derinleşen siyasi ve askeri bağları ile bağlantılı olabileceğini belirtti. Ancak Aralık ayında gerçekleşebilecek olayların bu eğilimi değiştirebileceğine de dikkat çekildi.